Çeşitli izleyici kitleleri vardı. Sevgilisiyle gelenler, pastanın büyük dilimini aldı. Cümbür cemaat takılanların da eğleniyor gibi halleri vardı. Ama sen utanmadan 15 erkek birlikte gel sonra üstüne kenarda otur milleti kes, garip yani. "Fotoğraf çekip faceye koyayımcılar" ı da es geçmeyeyim.
Biz kalabalığın içine dalmak istemedik ve sahneyi görebileceğimiz daha yüksekteki üst bahçeye çıktık. Sonra zaten Zakkum çıktı. Severim iyi hoş ama şu bir gerçek ki şarkı sözlerini bilmeyince olay çekilmez bir hal aldı. O sahne önüne konumlanmış genç arkadaşlar da son 1 haftalarını tüm şarkıları ezberleyerek geçirmişler, biliyoruz birbirimizi kandırmayalım. İyi ki son şarkı Ahtapotlar'dı da durumu biraz kurtardım. Tabi solist 'ağzını öpeyim Bursa' gibi tabirler kullanmasaydı her şey daha güzel olabilirdi.
Ardından Duman çıktı ve sahnede kaldıkları sürece neden "Duman" olduklarını herkese hatırlattılar. O arkadaşının omzuna çıkan ve inmek bilmeyen insanların kafasına pet şişe atılırdı benim bildiğim ama olmadı. Konser bitince biz de dürümcüye koştuk ama sahneye tekrar çıkıp Ah ve Her Şeyi Yak'ı söylediklerini öğrendiğim an yaşadığım derin, yürek burkan acı.. İşte o anlatılmaz yaşanır dedikleri bu sanırım.